felt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
felt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Eylül 2011 Çarşamba

EMZİK HİKAYEMİZ VE KEÇE EMZİK ASKISI

Eminim çoğu anne- baba emzik kullanımı konusunda tereddüt yaşamıştır. Biz de pek emzik kullanma taraftarı olmayan anne-babalardandık. Ama yine de her ihtimale karşı Emir dünyaya gelmeden önce aldıklarımızın arasında bir emzik de vardı.

Ben de keçe delisi bir anne olarak hemen bir keçe emzik askısı yaptım tabiki:)) İçi elyaf dolgulu arabamızın arkasına, yaka kartlarını tutturmak için kullanılan mandallardan ekledim.


Emir başlangıçta emzik emen ya da emzik emmeye hevesli bir bebek değildi. Ta ki 1 buçuk- 2 aylık olduğunda gaz sancıları başlayıp huzursuzlanana kadar. Bu dönemde onu sadece emzirerek rahatlatabiliyordum. Sürekli emmek istiyordu. Sürekli emen Emir, sürekli hava yutuyor ve tabir yerindeyse bir gaz bombasına dönüşüyordu. Biz de çareyi emzikte bulduk. Bu arada emzik beğenmeme sorunu ortaya çıktı. Biz aman emziği ağzına alıyor, iyi olsun, kaliteli olsun diye gidip Chicco'nun ilk fotoğrafta gördüğünüz emziğini aldık. Ama bizim küçük bey bu emziği beğenmedi. Hatta o dönemde Konya'daki blog yazarı arkadaşlarımız bizi ziyarete gelmişlerdi. (Tık, Tık, Tık)Deneyimli anne Hilal- Hilal'in El Emeği (burdan sevgilerimi gönderiyorum. Şimdi o da ikinci kez anne olmayı bekliyor) kendi oğlunda yaşadığı emzik sorunundan bahsetmiş, çareyi sıradan bir emzikte bulduklarını anlatmıştı. Ben de ilk iş gidip mahellemizdeki marketten Bambino'nun emziğini aldım ve Emir Bey bu emziği sanki 40 yıldır kullanıyormuş gibi emmeye başladı. Fotoğraftan da anlaşılacağı üzere:)))

Gaz problemlerimizin azaldığı dönemde emzik de sadece uyku öncesi bir ritüel haline geldi. Şimdi sadece uyumadan önce emzik kullanıyor. Uyuduktan sonra ya kendisi bırakıyor ya da ben usulca ağzından çekiyorum. Bu yüzden biz şimdiye kadar hiç emzik askımızı kullanmadık :((( Ama olsun o kullanmasa da onun için birşeyler yapmak, emek harcamak beni çok mutlu ediyor.





27 Eylül 2011 Salı

LOHUSA TACIM

Nedendir bilmiyorum ama bizim oralarda yeni evlenen, yeni doğum yapanlar kırmızı yazma (kimi yörelerde yemeni denir) bağlarlar. Ben de adettendir deyip, doğumdan sonra üzerimde kırmızı birşeyler olsun diye kırmızılı bir lohusa tacı yaptım.


Kalın keçeden yaptığım çiçeğin üzerine siyah boncuk ve iple süsledim. Daha önce eşimin aldığı bir çiçeğin kırmızı tülünden ve Emir için hazırladığım bebek şekerinin beyaz tülünden keçe çiçeğin arkasına diktim. 1 liraya aldığım tacın üzerine silikon tabancasıyla yapıştırdım.

Hastanede ve bir süre evde kullandığım lohusa tacımı benden sonra doğum yapan yakın arkadaşlarımdan, minik Zeynep'in annesi Yeliz'e hediye ettim. Şimdi lohusa tacımız onda. Belli mi olur belki o da başka bir hamile arkadaşına verir ve benim lohusa tacım bir sürü minik mucizenin doğumuna şahitlik eder:)  



23 Aralık 2010 Perşembe

ÇOCUK ODALARINA KEÇE KAPI SÜSÜ



Son zamanlarda iş arkadaşlarımla mesai dışı sıklıkla bir araya geliyoruz. Sohbet, muhabbet, pasta, börek derken iyi oluyor:) Stres atıyoruz, kilo alıyoruz. Tabi bunda benim hamile olmamın da büyük katkısı var:) Son buluşmamız da Hatice'nin evinde gerçekleşti. Çocuklarla birlikte oldukça kalabalık bir gruptuk. Yakında benim oğlumda aramıza katılınca nüfus iyice artacak:)

Hatice'nin de Arda isminde yakışıklı bir oğlu var. Buluşmaya giderken Arda için de küçük bir hediye yapmak istedim. Keçelerle uğraşmaktan hoşlandığımı daha önceki burada kırlentlerimi süslediğim yazımda bahsetmiştim. Arda'ya da keçe bir kapı süsü yaptım. Gerçi ben kapı süsü olarak yapmıştım. Ancak Hatice ile sonraki görüşmemizde Arda'nın odasındaki lambaya taktıklarını öğrendim. Bu da güzel bir fikir aslında. Arda'da beğenmiş hediyesini. Eeee ne diyelim güzel ve sağlıklı günlerinde kullanır inşallah...
Bunlarda kapı süsümüzden detaylar.

Arda'nın ismini yıldızlara yazdık:)