22 Ekim 2010 Cuma

KALPLERİ BAĞLAR, KARTPOSTALLAR:)



Bilişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte unutulup gitmeye yüz tutmuş olan önemli günlerde kartpostal yazma geleneğini Yeni Gelin isimli blog sahibi arkadaşımız güzel bir etkinlikle gündeme getirmiş.


Kurban Bayramı'na yaklaşıyor olmamız nedeniyle blog sahiplerinin kendi tasarladıkları kartpostallarıyla katılabileceği bu güzel etkinlik hakkında Yeni Gelin'in blogundan daha geniş bilgi edinebilirsiniz.



21 Ekim 2010 Perşembe

EVİM EVİM GÜZEL EVİM


İşte yine bir keçe çalışma ile buradayım. Daha önce yine internette görüp aklımda kalan bir anahtarlık çalışmasını hayata geçirdim. Şuan hangi sitede, nerede gördüğümü hatırlamıyorum malesef:( Çalışmanın asıl sahibi görürse kurusa bakmasın lütfen atıfta bulunamadığım için...





Cep telefonumun kılıfı olmadığı ve çantamda anahtarlarımla aynı gözde durduğu için ekranında baya çizikler oluştu. Ben de iş işten geçtikten sonra bu anahtarlığı yaptım. Bacasından çekine anahtarlar evin içene giriyorlar. Artık cep telefonuma daha fazla zarar veremeyecekler:)

6 Ekim 2010 Çarşamba

ÖRGÜ BATTANİYE ÖN İZLEME

İnsanın kendi çocuğu için bir şeyler yapması çok güzel bir duyguymuş. Ancak en zor tarafı, ne yapsam, ne renk olsa, hangi model daha iyi olur sorularına cevap vermek olsa gerek. Çünkü en iyisi olsun, en güzeli olsun istiyor insan. Eminim tüm anneler ve anne adayları da benim gibi düşünüyordur.

Ben de prensim için bir battaniye örmeye başladım. Bir önceki postumda da bahsetmiştim. İşte o battaniyeden ön izlemeler…

Eni yaklaşık 110 cm civarında.



Boyuna ise henüz karar vermedim. Standartları da bilmediğim için sanırım eninden bir 10 cm daha uzun yapacağım. Bu konuda fikri olanlar paylaşabilirler. Benim hesaplarıma göre yaparsam 9 yumak yeterli olacak.


Bunlar da benim, battaniye için ip alırken görüp aşık olduğum miniş Nakolar. Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere normal boyutlarından oldukça küçükler. Ama çok sevimliler değil mi?


Renkli işlemeler yapmak istediğinizde büyük yumaklar almak yerine bu minişlerden alıp kullanıyorsunuz. Tabiî ki bu sevimli şeylere kıyabilirseniz :)

Bu arada oğlumuz bugün itibariyle 18. haftasını tamamladı. Artık onun hareketlerini hissedebiliyorum. Bazen çok belirgin bir şekilde, bazen de o muydu acaba diyerek sürekli hareketlerini takipteyim. Henüz babamızın bu güzel deneyimi yaşama şansı olmadı. Çünkü dışarıdan karnıma dokunulduğunda hissedilip hissedilmediğini bilemiyorum. Zaman çok çabuk geçiyor. Babasının da onu hissetmesi yakındır:)


Bir taraftan iş, bir taraftan hamilelik insan çabuk acıkıyor:) Biz de oğluşumuzla ne yapıyoruz, 1 bardak süt eşliğinde iki dilim kakaolu- çikolatalı kek ve biraz bademi mideye indiriyoruz. Aslında süt içmeyi hiç sevmem ama oğlumun hatırına çiğ tavuk bile yerim:P Kalsiyum ihtiyacımı daha çok peynir ve yoğurttan almayı tercih ediyorum. TRT’de yayınlanan bir programda uzman konuk (adını şimdi hatırlayamadığım, bir üniversitede öğretim üyesi) kalsiyumun daha çok sütün sert hallerinde bulunduğunu ifade etti. Bu ne demek oluyor? Süt ürünlerinde en çok kalsiyum en sert peynirde yer alıyormuş. Örneğin kaşar peyniri gibi. Daha sonra kalsiyum oranları, kıvam olarak sertten ve sıvıya doğru (beyaz peynir, süzme yoğurt, taze yoğurt, kefir, süt gibi…) giderek azalan bir tablo çiziyormuş. Bunu duyunca çok sevinmiştim. Peynirin her türlüsüne ve yoğurda bayılırım ama maalesef süt için aynı duyguyu paylaşamıyorum. Sadece oğlum için zaman zaman içmeye çalışıyorum. Umarım faydası oluyordur. Bademlerimiz de annemlerin bahçesinden. Geçen yaz kendi topladığımız bademlerden eve getirmiştim. Ancak apartman ortamı badem kırmak için uygun bir yer olmadığından uzun süre beklediler. Ramazan ayı içinde gittiğimiz iftar pikniğinde bademleri de yanımda götürerek sohbet eşliğinde kırarak ayıkladım. Şimdi de afiyetle yiyoruz.

Bu arada içimden geldi kek tarifini de vereyim:) Nasıl yaptığı mı merak edenler olur belki:)))

Kakaolu- Çikolatalı Kek için malzemelerimiz:
- 1 su bardağı süt
- 1 su bardağından 1-2 parmak eksik sıvı yağ
- 1 su bardağı toz şeker
- 3 adet yumurta
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 2-3 yemek kaşığı kakao
- 1 paket çikolata (Ülkerin, Etinin tablet çikolatalarından. Ben Torku’nunkini kullandım)
- Aldığı kadar un

Yapılışı:

  • Öncelikle tüm malzemelerimizin oda sıcaklığında olmasına özen gösteriyoruz. Kek kalıbımızı margarinle yağlayıp üzerine un serperek unun kek kalıbına yapışmasını sağlıyoruz. Unun kek kalıbına yapışmayan fazla kısmını alıyoruz.


  • Tablet çikolatamızı parçalara ayırarak benmari usulü eritiyoruz.


  • Çırpma kabına yumurta ve şekerimizi koyuyoruz. Mikserimizin önce düşük devrinde 2-3 dakika çırpıyoruz. Mikserimizin devrini yükselterek şekerler eriyene ve yumurta ile kremamsı bir hal alana kadar çırpmaya devam ediyoruz.

  • Süt ve sıvı yağı ilave edip karışım homojen bir hale gelince kakaomuzu ekliyoruz. Ardından eriyen çikolatamızı da ekleyerek biraz daha çırpıyoruz.

  • Unumuzu eleğimizin içine alıyoruz. İlk aşamada 1-1,5 su bardağı kadar un kullanabiliriz. Üzerine kabartma tozu ve vanilyamızı döküp çırpma kabına eleyip karıştırıyoruz. Kıvamına göre ½- 1 bardak kadar daha unu eleyerek kek hamuruna ilave edebiliriz. Unun miktarı sıvılarımızı ölçtüğümüz bardağın ve yumurtalarımız boyutuna göre değişebilir. Hamurumuz koyu ve akışkan bir kıvamda olmalı.

  • Uygun kıvamı yakaladıktan sonra yağlanmış ve unlanmış kek kalıbımıza karışımı döküyoruz. Kalıbımızı önceden 200 derecede ısıttığımız fırınımızın orta katına yerleştiriyoruz. Adet olduğu üzere ilk 15 dakika kesinlikle fırınımızın kapağını açmıyoruz:) Bu sürede zaten kekimiz kabarıyor ve dış kısmı kabuk bağlamaya başlıyor. Ben kekin iyice kabarıp dış kısmı kabuk bağladıktan ve kuruduktan sonra fırının ısısını 180 dereceye düşürüyorum. Böylelikle kekin içinin çekmesini sağlamış oluyorum. Bir kürdan yardımı ile kekin içinin pişip pişmediğini kontrol edip, kürdan temiz çıkmışsa fırını kapatıyorum. Eğer kürdana kek bulaşmışsa fırının ısısını biraz daha düşürerek pişirmeye devam ediyorum.

    Sonraaaaa kekimizi afiyetle yiyoruz:)

5 Ekim 2010 Salı

ROTA VİRÜSÜ ve FİKRİ MÜHİM

Fikri Mühim sitesini hemen hemen tüm blog yazarı bilir. Ben de bir süre önce bu siteyle tanışarak üye olmuştum. Dahil olduğum ilk kampanya da benim için isabet olan bir kampanya oldu. Hem bebek bekliyor olmamam ve hem de etrafımda bebek bekleyen arkadaşlarımın varlığı doğal bir hedef kitle oluşturdu.
Gelen kampanya paketini önce kendim inceledim ve rota virüsü hakkında bilgi edindim. Aynı gün iş yerinde hamile olan bir arkadaşımla karşılaştım ve ilk bilgilendirme brifini ona verdim:) Ayrıca daha önce İyi Uykular Amine Zehra başlıklı yazımda bahsettiğim Amine Zehra’yı arkadaş topluluğumuzla ziyarete gittik. Ona götürdüğüm hediyesinin üzerine Rota Virüsü ile ilgili bilgilendirici yazıyı da koymayı ihmal etmedim. Daha sırada bilgilendirmeyi bekleyen anne adayları var. Anlayacağınız çok işim var çoooooook:) Bizler bilinçlenelim ki yeni nesiller sağlıklı yetişsin.

Rotavirüsten bahsetmek gerekirse;

  • Rotavirüs, küçük bebeklerde ağır ishale neden olan başlıca virüstür.

  • 5 yaşına kadar neredeyse tüm çocuklar rotavirüs ile enfekte olurlar.

  • Dirençli bir virüs olan rotavirüs günlerce objelerin üzerinde yaşayabilirler. Dolayısıyla çocuk kreşleri ve ev gibi mekanlarda hızla ve kolayca yayılır. Bununla birlikte, hijyen ve temizlik koşullarının iyi olmaması rotavirüse karşı koruma sağlamaz.

  • Hastalık kendini ateş, kusma ve şiddetli isalle gösterir.

  • Şiddetli ishal, kusma ve ateş sıvı kayıplarına yol açar hatta ölüme bile neden olabilir.

  • Bu nedenle rotavirüse bağlı hastalıklardan korunmanın en etkin yolu aşılamadır.


Siz de rotavirüs hakkında daha fazla bilgi edinmek için http://www.rotavirusu.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.



Not: Rotavirüsle ilgili bilgiler http://www.rotavirusu.com/ isimli internet sitesinden alınmıştır.

1 Ekim 2010 Cuma

BEBEK HAZIRLIKLARI-1

Daha öncede bahsettiğim üzere bebek bekliyorum. Artık oğlumuzu bekliyoruz desem daha doğru olacak:) Geçtiğimiz hafta itibariyle bebeğimizin erkek olacağı kesinleşti. Cinsiyetinden çok sağlıklı, vatanına- milletine hayrı dokunacak, ahlaklı bir evlat olması daha önemli bizim için.


Henüz cinsiyetini de yeni öğrendiğimizden bebeğimiz için herhangi bir hazırlık yapmamıştık. Artık cinsiyeti de belli olduğuna göre ufaktan da olsa işin bir ucundan başlamak gerek değil mi? Üstelik ilk 3 aydaki halsizlik, yorgunluk ve uykulu hallerim azalmış, kendimi daha zinde hissederken hazırlıkları hızlandırmak doğru olacak. Arkadaşlarım son 3 ay için de vücudum ağırlaşacağından fazla bir işle meşgül olamayacağımı söylüyorlar.







Ben de onların tavsiyesini dinleyerek işe koyulayım dedim. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ipleri aldım ve bir bebek battaniyesi örmeye başladım. Nako'nun Saten serisinden petrol yeşili, turkuavz ve beyaz renklerini tercih ettim. Battaniyemizin modeli ise zig-zalı olacak. Daha önce 10 marifette görüp beğendiğim bir modeldi.




İnşallah bitince battaniyemiz buna benzeyecek. Modelini bakarak çözmeye çalıştım. Yan kenarları konusunda biraz sıkıntım var. Belki tamamı bitince kenarını tığlayarak toparlayabilirim diye düşünüyorum. Bakalım ne kadar sürede bitirebileceğim.


Not: Yakında battaniyem için küçük bir ön izleme de yayınlayacağım.

MAVİ BONCUK


Şimdiye kadar takı tasarımıyla hiç uğraşmışlığım olmadı. Bir gün takı malzemeleri satan bir dükkana girip renkli renkli incik boncukları görünce kanım kaynadı:) Uzun uzun boncukları inceledim. Ne yapabileceğim konusunda çok da fikrim yoktu. Bu nedenle basit bir şeylerle işe başlamak gerektiğini düşündüm. Önce iri pembe incilerden bir küpe yaptım. İncilere sadece küpe aparatı takarak ilk el yapımı takımı yapmış oldum.
Baktım zevkli bir iş. Hemen halkaları geçiriyorsun bitiyor. Hadi bir de anahtarlık yapayım dedim. İşte bu da küpelerden sonra yaptığım mavi boncuklu anahtarlığım.



Mavi boncuklar cam ve içinde renkli çiçek desenleri var. Uzun şeffaf olanlar plastik. İnciler ve en ucuna da pembe renkli su damlası şeklinde cam bir boncuk. Su damlası boncuklardan küpe yapmak için de almıştım. Ancak küpe aparatlarını takarken cam boncukları parçalamayı başardım. Ne kadar kuvvetli tuttuysam :) Ama yapabilseydim çok güzel olacaktı:( Neyse ilk başlayanlar için sanıyorum olası kazalar bunlar. Zamanla daha iyi olacağını umuyorum…