27 Mayıs 2014 Salı

Açelya Akkoyun'la Pril Konya Etkinliğinde Buluştuk


Bulaşık denilince aklımıza gelen ilk marka olan Pril ve marka yüzü Açelya Akkoyun’la Konya Blog yazarları olarak bir araya geldik. 

Türkiye'nin En Hamarat Hanımı'nı seçmek için yollara düşen Pril ailesi, Konya'daki durağında bizleri misafir etti. Televizyon ekranlarının gülen, güzel yüzü Açelya Akkoyun'la etkinlik öncesi Havzan Etliekmek'te tanışarak, güzel bir yemek yedik. Daha sonra Muhacir Pazarı alanında Konya'nın en hamarat hanımının seçileceği yarışmaya bizzat katılarak Pril'le bulaşık yıkadık:) 

Ayrıca burada Pril'in yenilenen formülüyle kurumuş nişasta kalıntısını rakiplerine göre nasıl söküp attığına şahit olduk. Benzersiz enzim teknolojisi ile yağları çözen, kurumuş kirleri söküp atan Pril, Türkiye'deki ilk ve tek enzim teknolojisi ile diğer deterjanların çıkaramadığı lekelerle kolayca başa çıkıyor. Yeni formülündeki aktif maddeler ve özel enzimlerin verdiği yoğun temizleme gücü ile Pril, inatçı lekeler, yanmış yemek ve kurumuş nişasta kalıntılarını söküp atıyor. Böylece Pril'le elde bulaşık yıkarken mükemmel temizlik için ovalamaya ve fazla güç harcamaya gerek kalmıyor.

Zaten Pril markasını bilmeyenimiz, evinde kullanmayanımız yoktur. Bulaşık deterjanımız bittiğinde Pril yazarız alışveriş listelerimize. Hayatımızda marka ve ürün olarak özdeşleşmiş ender isimlerdendir Pril. 

Özetle evimde severek kullandığım Pril'in düzenlemiş olduğu böylesine güzel bir etkinliğin parçası olmaktan büyük keyif duydum. Buradan Pril ailesine ve organizasyon sorumlusu Müge Hanıma tekrar teşekkür ediyorum. 





  

21 Mayıs 2014 Çarşamba

KONYA BLOG YAZARLARI TANIŞMA ÇAYI

Hadi herkesi bekliyoruz:)) Resimdeki mail adresi ile iletişime geçen herkes gelebilir.  
Blogu olma sarti yok, sosyal medya hesaplarindan herhangi biri olabilir :)) herkesi bekliyoruz.  
Bulusmak üzere...

20 Mayıs 2014 Salı

İLK KIYAFET DİKME DENEMEM= HÜSRAN



Dikiş makinemi alalı uzun zaman oldu (tık tık). O zaman ne hevesle ne istekle almıştım oysa. Ufak tefek şeyler dışında (pike, yastık, oğlum için eşofman altı- yelek) kendim için hiçbir şey dikmişliğim olmadı. Ama içimdeki dikme ateşi bir an olsun sönmedi. Malum çocuklu kişiler bilirler, hele biraz da meraklı bir miniğiniz varsa böyle hobilerle uğraşmak çile haline gelebilir.
Baktım zaman gelip geçiyor, bizim Emir beyde biraz laftan sözden anlamaya başladı, ben de ucundan başlayayım dedim.
Uzun süre Burda dergilerinden kalıp aradım. Hem basit olsun, hem şık olsun:) Sonun da bu modele karar verdim. 



Tabi önce kalıp çıkardım, kalıbı kumaşa aktardım, kestim. Sonra dergideki dikiş aşamalarını dikkate alarak dikmeye başladım. Dikiş konusunda malum olunduğu üzere teorik hiç bir bilgim yok. Elimdeki mevcut kitaplara bakarak işi kotarmaya çalıştım. O kadar ki ön bedeni biraz bol keserek yaka kısmına küçük bir pli bile koydum yani:)  
Kollara gelene kadar her şey çok iyi gitti. Sıra kollardaki plileri teğelleyip dikmeye gelince sonuç hayal kırıklığı oldu. Kumaşın türünden zannediyorum, dergideki modeldeki gibi durmadı. O kadar kötü oldu ki fotoğrafını bile buraya koyamıyorum anlayın işte.                                      
Şu anda hayata döndürülmeyi bekleyen bir hasta gibi beklemekte kendisi. Yeni bir reçete düzenlemem gerekecek ama motivasyonum düştüğü için elim gitmiyor.
Özetle ilk kıyafet dikme denemem hüsranla sonuçlandı. Şimdilik stand-by konumunda birinin power düğmeme basması için beklemekteyim.