PEÇETE YÜZÜĞÜ

Geçtiğimiz günlerde, daha önce internette farklı örneklerini görüp değerlendirmek üzere bir kenara ayırdığım kağıt havlu ruloları aklıma geldi. Uzun süredir bir köşede duruyorlardı. Yeni aldığım silikon tabancasının da test edilme zamanı geldiğini düşünerek peçete yüzüğü yapmaya karar verdim. Kağıt ruloyu eşit aralıklarla kestim. Halkalar gözüme büyük göründüğü için biraz küçülttüm. Etrafına gri kurdelayı sardım. Üzerine de beyoğlu taşını silikon tabancasıyla yapıştırarak peçete yüzüğünü tamamladım. Şimdi kutuda gelecek misafirleri bekliyorlar:)

HEDİYE KUTUSU

Sevdiğiniz birine el emeğiniz bir hediyeyi verirken paketini de kendiniz yapmak istemez misiniz?İşte size güzel bir hediye paketi örneği.

Bu paket, alışveriş merkezlerinde dağıtılan bir ürünün promosyonuna aitti. Ben biraz daha küçültüp kalıbını çıkartmaya çalıştım. Çok fazla tasarım programı bilmediğim için biraz amatörce oldu. Yapılış aşamalarını aşağıda anlatmaya çalıştım. İsterseniz kalıbı bilgisayarınıza indirip çıktısını alarak siz de yapabilirsiniz.

• Önce kalıbı bilgisayarımıza indirip çıktısını alıyoruz:)


• İstediğimiz kalınlıktaki bir kartonun üzerine kalıbı aktarıyoruz.

• Kutumuzu yukarıda görüldüğü gibi dış kenarlarından kesiyoruz.


• Kalıpta kesik mavi çizgilerle belirttiğim kısımlar katlanması gereken yerler. Kesik kırmızı çizgili bölüm ise kesilecek. Buradan hediye paketimizin sap kısmı geçirilecek.


• Tabiki yarım daire şeklinde sap kısımlarının da içini kesmeyi unutmuyoruz:)

• Katlama ve kesme işlemleri bittiğine göre sıra kutumuzu şekillendirmede. Yan tarafındaki yapıştırma paylarını bir güzel yapıştırıyoruz.
• Alt kısımda yer alan kulakçıkları birbirine geçirmek suretiyle kutumunuz tabanını oluşturuyoruz.

Son olarak üzerine açtığımız delikler yardımıyla (hem gövdesine hem de kapak kısmına ikişer delik açıyoruz) geçirdiğimiz kurdela ile kutumuzu tamamlıyoruz. Çeşitli boyut ve renklerde hazırlayabileceğimiz hediye kutularına minik süprizler koyup sevdiklerimizi mutlu ediyoruz:)

YENİ KEÇELERİM

Bu renkli ciciler benim yeni aldığım keçelerim. Hafta sonu Saray Çarşısı'nda (Konya'da yaşayanlar bilirler. Çeyizçiler çarşısı derim ben:) ) öylesine dolanırken dev keçe toplarını gördüm. Renk renk, cıvıl cıvıl.... Fiyatını sordum ve metresinin 15 TL olduğunu öğrendim. Sonra iki dükkan ötede İnci Tuhafiye'nin önünde de aynı keçelerden vardı. Oradaki metre fiyatı ise 9 TL idi. Arada sadece iki dükkan olmasına rağmen fiyat farkı ne kadar bariz değil mi? Bilmiyorum belki kalite farkı vardır vs. ama sonuçta 9 TL'lik olanlar da benim işimi göreceği için İnci tuhafiyeden almaya karar verdim. Keçelerin eni de 1 metre olunca pembe, mor, sarı, beyaz ve siyah keçelerden yarımşar metre aldım. Evde de daha önce kemer süsü yapmak için turuncu ve yeşil keçe almıştım.

Şimdilerde keçelerle haşır neşirim. Bakalım önümüzdeki günlerde keçelerden ne yapacağım. Yakında...:)

Not: İnci Tuhafiye'den, daha önce başka bir tuhafiyede metresini 3 TL dedikleri beyoğlu taşından topu (9 metre sanırım) 10 TL'ye aldım. Fiyatlar genel olarak bana uygun geldi. Belki almak isteyen olur...

KUTU DEĞERLENDİRME

Eveeeeeet.......
Dikiş makinesi aldık dedik ya hiç boş dururmuyuz. Tabi ki durmayız. Hemen gidip 2 parça kumaş, dikiş ipliği ve toplu iğne aldım. Önce makinemle ısınma turları yaptık. (Gerçi hala ısınma turları devam ediyor. İnşallah birbirimize çabuk ısınırız:) ) Makinenin değişik dikiş ayarlarını kullanarak kumaş üzerinde farkı denemeler yaptık. Yaptığımız denemeleri az az beğendik, çok çok beğenmedik:( Amaçsız dikmek de insanın canını sıkıyor. Bir an evvel projeler hayata geçirmek istiyor insan. Çünkü kafamda bir sürü şey dolanıyor dikişle ilgili. En azından yaparken sıkılmayacağım, beni de çok zorlamayacak bir şeyler yapmaya karar verdim. Evde hobi malzemesi adına bulundurduğum ıvır-zıvırlarımı koyduğum kutu aklıma geldi. Sıradan kapaksız bir kutu. Önce yapışkanlı folya ile dışını bir güzel kapladım. Şekil a' da görüldüğü üzere:)

Kullandığım kağıt, hasır desenli bir kağıt olduğu için sepete benzedi. Ardından içine kumaştan bir kılıf dikmeye başladım. Kutunun ölçülerini dikkate alarak kumaşı kestim. (Terziler ya da dikişte uzmanlaşanlar biçmek terimini kullanıyor sanırım. Bakalım ben ne zaman biçtim diyebileceğim) Dikişlerini tamamladım. Kumaşı biraz kutunun dışına taşırdım ki, hem kumaş kaymasın hem de dışarıda satılan kutulara benzesin istedim.

Unutmadan üstüne bir de küçücük fiyonk yapıp süsledim.

DİKİŞE BAŞLIYORUM

Dikiş dikme merakım çok eskiye değil, son 5-6 aya dayanıyor. (10 Marifet ve çeşitli bloglar sayesinde) Son zamanlarda bu isteğim daha da arttı. Tabi bunun için önce bir dikiş makinesi edinmek gerek diye düşündüm. Uzun araştırmalar ve ikna turları sonunda (eşimi ikna edebilmek için:)) Singer marka dikiş makinesi almaya karar verdik. Model konusunda da sağolsunlar Pişkinler Ticaretin güler yüzlü sahipleri yardımcı oldular. Veeeeee benim de Singer Tradition 2259 modeli bir dikiş makinem oldu. Üstelik kampanyalı olduğu için bir de taşıma çantası sahibi olmuş oldum.

Tabi dikiş makinesi var, dikiş dikmek için istek de var ancak tecrübe yok. Makine almadan önce Vatan Gazetesinin Burda Örgü, Dantel ve El işleri kitabı ve Dikiş Ansiklopedisi kampanyası için kupon biriktirmiştim. Hafta sonu da kitaplarım elime geçti.

Örgü, dantel kitabından ziyade, Dikiş Ansiklopedisi beni ilgilendiriyor. Kitapta dikiş malzemeleri, teknekleri ve bir kaç tane de proje var. Burda Dikiş dergisinde yer alan dikiş kursu isimli bir bölüm var ya onun derlenmiş hali gibi geldi bana.
Şimdilik klavuzum bu kitaplar, Burda dergileri ve internet olacak. Ancak bir dikiş kursuna da gitmeyi çok isterim. Bulunduğumuz yerde belediyenin dikiş üzerine bir sürü kursu var. Çalışan biri olarak kurs günleri ve saatleri hiç bana uymuyor. Bakalım kendi çabamızla dikiş konusunda neler yapabileceğim. Zaman gösterecek....

NEYE NİYET NEYE KISMET PATİKLERİ

Patik giymek için zaman geçti ama ben yine de tatlı yeğenim ECE’ye aralık ayında ördüğüm patikleri sizlerle paylaşmak istedim.

İnternette küçük bir araştırma yapıp Keyifli Hobiler’in blogunda yapılışını anlattığı babet patikleri gördüm ve çok hoşuma gitti. Hemen gidip ip ve ona uygun bir tığ edindim. Ancak tığ işine ve terimlerine çok yatkın biri olmadığımdan (bu durum teknik nedenler olarak ifade edilebilir diye düşünüyorum:) ) sonuç fotoğraflarda görüldüğü gibi oldu.



Önümde hazır tarifi olmasına rağmen "Ay orasına 2 kez mi batmış? Ay burayı nasıl daraltmış? 3'lü trabzan nasıl oluyor ya? Aaaa bir de bunun 2'lisi varmış" derken Keyifli Hobilerin patiklerinden farklı bir patik ortaya çıktı. Bir işe başlarken “Neye niyet neye kısmet” demek böyle bir şey oluyor herhalde: )Kışa doğru yeniden kolları sıvayıp kendim için aynı patiği örmeyi istiyorum. Onda da beceremezsem artık patik kariyerim hakkında oturup detaylıca düşünmem gerekecek:)